Radar Gazetesi Tekirdağ Radarımızda!
CHP Tekirdağ 35. Olağan Kongresi İl Başkanı Şeref Çetin’in “Çoğunluğumuz vardır. Kongreyi açıyorum. 43 ay gibi bir zamandan sonra kongremizi nihayet yapıyoruz. Araya genel seçimler, yerel seçimler girdi kongremizi yapamadık. Bugün kongremizi yapıyoruz” cümleleriyle başladı. Çetin’in verdiği kabul edilen önergeyle Divan Başkanlığına Aytuğ Çıray, Divan üyeliklerine; Ufuk Gençtürk ve Ulaş Yurdakul seçildiler.
Divanın teşekkülünden sonra saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra Divan Başkanı Aytuğ Çıray yaptığı konuşmada sözlerine “Sevgili hemşerilerim; Tekirdağlılara hemşerim diye hitap etmek istiyorum çünkü Tekirdağ’da çok Selanikli olduğunu biliyorum. Onun için Tekirdağlılara hemşerim diye hitap etmek istiyorum” diyerek konuşmasına başladı.
Çıray’ın konuşmasının devamından bazı satırlar: “Bir ülkede korkularak bir yere gidilemiyorsa orası vatan toprağından çıkmış demektir. Bu ülke bu hale nasıl getirildi? Yönetenlerin ayrımcı, sözde çözüm politikasıyla bu hale getirildi. Burada CHP büyük görevler düşüyor. Biz; AKP’ye ülkenin her yerini vatan kıl kardeşim, Güneydoğu’da PKK’ya teslim ettiğin egemenliği geri al, bıktık artık senin ırk ve mezhep siyasetlerinden demeliyiz.
Türkiye’nin hiçbir zaman çözüm süreci olmadı. Bir önerge verdik. Bir yıl içinde yakılan bayrak sayısı 45, yıkılan Atatürk büst sayısı 54’tür. Bir yerde bayrak yakılıyor, büstler yıkılıyorsa oradaki mesele hendek meselesi değil vatan meselesidir. Yeni ve kirli bir propagandaya başladılar. Batılılar yani hepimiz Güneydoğu’lu vatandaşlarımızın acısına duyarsızmışız. Yapılan çok açık; ayrılık tohumları ekmeye çalışıyorlar. CHP’nin bu etnik kimlik siyasetinden uzak durması gerekir.
AKP’in yeni Anayasa istemesinin tek bir nedeni var. Yeni Anayasa ile AKP’nin kastettiği şey tek adam üzerine rötuş yapmaktır. HDP ise Federal Devlet istiyor. Kimlik siyasetinin olduğu yerde kimse karlı çıkmaz. Anayasayı tanımayan ir cumhurbaşkanı ile masaya oturmamız neyi çözer? Onlarla masaya oturmamız sadece onları meşrulaştırmaya yarar. Bizde Allah sevgisi vardır. Biz; bölmeyiz, birleştiririz, sövmeyiz, severiz.”
Çıray’dan sonra kürsüye Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak davet edildi. Albayrak konuşmasında özetle şunları söyledi: “30. 3. 2019 seçimlerine hedeflerimizi koyalım; milletvekili seçimlerinde 7-0, yerelde 12-0’dır. Bizler; 11 belediye başkanım ve ben mümkün olduğu kadar siyasetin dışında kalalım.
Tekirdağ tarihinde bu kongre ilk defa oluyor. 268 üyemiz ve seyirci potansiyelimiz; biz CHP olarak bunu aşmalıyız. Benim belediye başkanlarım; her biri efsane haline gelmiş belediye başkanıdır. Onların bu siyasal çekişme içinde olmaması gerekir. Arkadaşlar Marmara Ereğlisi’nde bir et lokantasında birleşmişler, karar vermişler. Yeri burası değil; lokantaya şef garson seçmiyoruz. CHP İl Başkanı seçiyoruz. Arkadaşlar bunu kaldıralım. Lokantada başlayan süreç bugün bu süreci getirmiştir. Ben Şeref Çetin’i destekliyorum. Kırgınım, benim ikisiyle de kavgam yok. İkisi de kardeşimdir. Arkadaşlar anlaşmışlar, bana sormadılar, dayatıyorlar. Ben bundan kırgınım. Büyükşehir belediye başkanını dışlayamazsın. Ben nasıl milletvekillerini dışlayamazsan sende büyükşehir belediye başkanını dışlayamazsın.
Şu olmazsa, şu, şu olmazsa kazanamayız. Arkadaşlar mezarlıklar vazgeçilemeyen insanlarla dolu. İnanıyorum ki bu kongreden birlik ve beraberlik içerisinde çıkacağız. CHP olmazsa bizler olmayız. Başarı; bizlerin değil örgütün ve halkımızındır.”
Albayrak’tan sonra kürsüye Eski İl Başkanı Aydın Kurban geldi. Kurban özetle: “Bugün buradan CHP tarihine hep birlikte bir not düşeceğiz. Buradan sonuçta birlik olarak çıkacağız. CHP son 15 yılda büyük bir değişikliğe uğradı. CHP kimsenin babasının malı değildir. Kimse kimsenin arkasına saklanmayacak. Genel başkanmış, genel başkan yardımcısıymış; sandığa gideceksin. İl başkanı; bu partinin ilde komutanıdır. Gerçek CHP’li asla ihanet etmez” dedi. Kurban’dan sonra kürsüye Recep Palabıyık geldi.
Palabıyık “Ben 2 sene 6 ay il başkanlığı görevini yaptım. Kadir Başkan’da ayni ilçe başkanlarının ayni şekilde aldığı kararla seçilmiştir. Unutmamalıdır ki o örgüt; o seçimde 12-0 yapan örgüttür. CHP Tekirdağ’da bir ilki yaşıyor. CHP örgütünün %60’ını temsil eden Çorlu, Çerkezköy, Süleymanpaşa örgütlerinin temsilcileri burada yok. Bu güdüktür. Bu örgüt bunu taşıyamaz. Ancak kurultaya kadar taşır. Buna sebep Faik Öztrak’tır. 7 Haziran seçimlerinden sonra Faik Öztrak başta Süleymanpaşa olmak üzere Çorlu ve Çerkezköy’ü cezalandırmıştır. Bu güç ancak önümüzdeki kurultaya kadardır. Genel başkan bu MYK ile 6 seçime girdi. Sonuç ne oldu? Oyumuzu biraz arttırdık. Biz halka emekliye 2 maaş ikramiye, asgari ücret 1.500TL olacak dedik. Halkı söylediklerimize inandıramadık. Ayni şeyleri AKP söyledi. Halk güvendi, inandı. Onu tek başına tekrar iktidara getirdi” dedi. Palabıyıktan sonra Eski Milletvekili ve İl Başkanı M. Nuri Saygun kürsüye geldi.
Saygun özetle şunları söyledi: “Biz; Demirel’lerden, Türkeş’lerden milliyetçilik dersi almayız. Biz; milliyetçiliği Kıbrıs’ın topraklarına, haşhaş tarlalarına yazmışız.” Bunu söyleyen rahmetli Bülent Ecevit’tir. Ben; CHP okulundan geliyorum. 1970 yılından beri CHP’nin içindeyim. Çok değişik atmosferlerde çok değişik kongreler yaşadım ama bugünkünü 40 yıllık siyaset hayatımda görmedim. Rüyamda görsem de inanmazdım.
Bu tesadüfen olacak tablo değil. Bu tablo; ön seçime girmeden, emek koymadan, alın-teri dökmeden milletvekili olanların ortaya koyduğu tablodur. Tekirdağ’da en büyük oyu 2002 seçimlerinde aldınız. Biz; 5 milletvekilinin 3’ünü alacak performans çizdik. O günlerde CHP kardeşlik tablosu çizdi. 2012’de burada bir il kongresi yaşadık. Ben şunu istedim; delege özgür olsun, karışmayın dedim. O gün sandık başlarında bekleyen ağabeylerimiz vardı.
Ben; 40 yıldır varım. 40 yıldır emek koydum. Arkadaşlar CHP’ye emek koymak; dönem dönem olacak bir şey değildir. Bu bir yaşam biçimidir. 2004’te belediye seçimleri var. Bir kardeşim; ismini söyleyeyim, Recep Ökten’di. İlhami aday olduğunda kapı kapı gezerek CHP oy vermeyin demedi. İlhami’ye oy vermeyin dedi. İlhami hangi partini adayı? CHP’nin. Delegelerin üstünden ellerinizi çekin. Delegeler özgür olsun. Özgür delegelerin oylarına herkesin saygısı olacaktır.” Saygun’dan sonra Fehmi Altayoğlu, Emre Köprülü, Candan Yüceer ve Faik Öztrak konuştu. Öztrak kongre ile ilgili konuşmasından sonra kendisiyle ilgili konuşmalara özetle şu cevabı verdi: “Burası CHP’nin danışma kurulu değil; CHP Tekirdağ Kongresi, burada birbirimizle değil iktidarla mücadeleye ihtiyacımız var. Kadir Başkanım biraz önce buraya çıktın çok doğru bir şey söyledin. Ben belediye başkanıyım, siyasete karışmayalım dedin. Sonrada hiç kimsenin söylemediğini söyledin. Benim adayım budur dedin. Bu nedir? Bizlerin; parti büyüklerinin şu veya bu adayı telaffuz etmesi doğru olmaz. Burada bunları konuşmamız iyi olmadı. Yüz yüze bakar konuşurduk. Örgütün iradesinin önüne geçmeyin diyor sonra Genel Merkeze telefon ediyorlar. Açıkçası bu süreç iyi bir süreç olmadı. Bu süreci bir daha yaşamamak için hepimize görevler düşüyor. Kongrelerin hiçbirini iptal edemeyiz. Bizim yapacağımız tek bir şey var; örgütün iradesine saygılı olmak.”
Öztrak’tan sonra Şeref Çetin kürsüye geldi. Çetin’in konuşmasından satırlar: “Koalisyon görüşmeleri başarısızlıkla sonuçlandı. Ülkenin her yerinden şehit haberleri gelmeye başladı. Bunlar basında geniş bir şekilde yerini buldu. AKP hayalini bile kuramadığı bir oy oranıyla iktidar oldu. Ülkemizin bugün CHP iktidarına hiç olmadığından daha fazla ihtiyacı var. Suçlular değil, haberi yapan gazeteciler tutuklanıyor.
CHP İl Başkanı CHP üyelerinin samimi oylarıyla seçilmelidir. İlçe başkanlarının bir araya gelip il başkanını belirlemesine karşıyım. Bu seçilmiş değil, atanmış olur. Örgüt, delegeler bu kararı kendi vermelidir.”
Çetin’den sonra kürsüye Recep Ökten davet edildi. Ökten özetle şunları söyledi: “2004 yılı ile ilgili sataşmalara cevap vermek istiyorum. Beni suçlayanları şiddetle kınıyorum. O dönemde kaybettirenler bu partiye zarar verenlerdir. Recep Ökten 2005 yılında ilçe başkanı olduğu dönemde %17 oyla aldığı partiyi %45’le devreden kişidir.
En çok göç alan illerdeniz. Demografimiz ciddi oranda değişmiştir. Tekirdağ büyükşehir oldu. Bütün köyler mahalle statüsüne kavuştu. Bu bir yandan mutluluk, bir yandan karışma demektir. AKP iktidarından kurtulmanın yolu; doğru sosyal politikalar ve bunu uygulayan kadrolardır. Önceliklerimiz; il düzeyinde tüm partililerimizi kırgınlık, küskünlük gibi bizi ayrıştıran şeylere dur diyerek, birlik sağlamaktır. Gençlerin sesine kulak vermeliyiz. Kadınlarımıza önem vermek, yönlendirici güçlerinden istifade etmek, öncelikli işlerimizdendir.
Basın ve halkla ilişkilerde yeterli performans sergilenmemiştir. Basında etkin bir çalışmanın başarıyı getireceği inancındayız. Parti içi demokrasiyi yarımsız hizmete geçirerek örgütlerimizi dinamik tutmak zorundayız. Özgür ve demokratik bir Türkiye umuduyla sizleri; birlik olmaya, CHP’ni iktidara taşımak için beraber çalışmaya davet ediyor, saygılar sunuyorum.” Yapılan seçim de geçersiz 1 oy çıktı. Şeref Çetin 91, Recep Ökten 167 oy alarak CHP İl Başkanı oldu.
YÖNETİM KURULU ASİL: Berrin Başol, İsmail Baştok, Hanasn Bulut, Oğuz Çakmak, Oral Çelikkol, Ahmet Gündoğdu, Vedat Kaçar, Talat Keskin, Ali Korkmaz, Ayten Pınar, Şener Zeynel Saygı, İsmail Sezer, Sezai Tali, Abdül Taşyasan, Murat Tekin, Mustafa Turan, Vrdat Turunç, Doğan Uçan, Aygül Uzel, Nurten Yontar DİSPLİN KURULU ASİL: Mehmet Aslan, Ramazan Aydemir, Fevzi Bakan, Adnan Baykal, Sefer Çelik, Ayşe Ertekin, Meral Özdemir, Nergis Saka, Yavuz Yalçın KURULTAY DELEGELERİ: Vahap Akay, Kadir Albayrak, Ünal Baysan, Hamdi Çetin, Demir Ali Demirel, Erdinç İrem, Recep Ökten, Arzu Mandalı Sucu, Hakan Turan, İsmail Uzun, Alpay Var, İlker Yağcıoğlu
