ŞEHİR NEDİR?

   Tarih Bilincinde Buluşanlar Derneği Ekim ayı programı kapsamında “Tekirdağ’ın Şehir Kültürü” panelinin ön hazırlıklarının istişaresi için Tekirdağlı gazeteci ve yazarlarla buluştu. Muzaffer Çevik davetlilere hoş geldiniz diyerek TBBD Başkanı Hüseyin Bayol’u kürsüye davet etti.

     Bayol konuşmasında özetle şunları söyledi: “İnsanımızı kültürel açıdan besleyecek bir kuruma ihtiyaç vardı. İşte bu ihtiyaçtan derneğimiz Tekirdağ halkına bilinçli olma hizmet etme yolunu seçmiş bulunuyor. Tarih ve kültürel alanlarda çalışmalarına devam eden derneğimiz; toplumsal bilince alıştırma, geliştirme ve devamı çalışmalarını devam ettirmektedir.

     Tekirdağ’ın tarihsel zenginliklerini gelecek kuşaklara taşımak adına sizlerle ilk adımı atmış bulunuyoruz. Yaptığımız bu çalışma ile tarih bilincini taşıma, kültürel mirası koruma adına Tekirdağ Şehir Kültürünü toplumumuza kazandırmak istiyoruz.” Bayol konuşmasının son bölümünde kitap ve oluşumu, katılmak isteyenlerin nasıl katılabileceği, göndereceği yazıların nasıl olması gerektiği hakkında bilgi verdi.

   Bayol’dan sonra kürsüye NKÜ İktisadi ve Ticari Bilimler Akademisi Dekanı Prof. Dr. Ensar Nişancı davet edildi. Nişancı’nın konuşmasından satırlar: “Şehir konusunda Türkiye’de en çok çalışma yapan insanlardan biriyim. Şehirlere Küresel Isınmanın etkisi konusunda çalışma yaptım. Şehir nedir? Tarihsel gelişmede şehirler üzerine çalışmalar yaptım. Birkaç kavramdan bahsetmek istiyorum.

     Şehir nedir? Şehirle medenileşme arasında ayrıştırma yapılıyor. Çok güçlü temele oturtuluyor. Basit olmak çok zor bir şey. Medeniyet nedir? Medeniyet; insanın korkusuzca yaşadığı ortamın çevrelediği alana medeniyet, medeniyet alanı denir. Şehir emniyeti nasıl sağlıyor? İnsanın doğal olarak geliştirdiği kimlik; şahsının, insanlığının evi değil, bu evle bağlantısı olan diğer insanlarla hapsedildiği yerdir. Devrim; insanın kendisini aşmasını ifade eder. Ben; kendi içimde kaldığım sürece kendimin hapishanesindeyim.

     Şehir; insanın kendini teşhir ettiği yerdir. Şehir ve teşhir ayni kökten gelir. İkisinin de anlamı gösterimdir. Şehir dediğimiz yer insanın kültürünü sürekli, yeniden, yeniden gözden geçirdiği kültürün adına biz Şehir Kültürü diyoruz. Esasen şehirli insan; açık olan, misafirperver olan insandır. Bunun şehrin mimarisine de yansıması gerekir. Bir şehrin, şehir olabilmesi için tarihinin olması gerekir ama onun içinde hapsolunmamak gerekir.”

     Nişancı’dan sonra kürsüye Büyükşehir Belediye Başkanı adına Tamer Dodurka davet edildi. Dodurka konuşmasında: “Planladığınız çalışmanın çok başarılı olacağına inanıyorum. Kent kimliğine sahip olabilmek için tarihinin olması gerekiyor. Hangimiz Tekirdağ’a girdiğimizde; burası Tekirdağ, burası farklı bir yer diyemiyorsak o zaman kimliği eksiktir. Ben çalışmalarınızdan dolayı sizleri kutluyorum” dedi.

   Dodurka’dan sonra kürsüye Vali Yardımcısı Ahmet Büyükçelik davet edildi. Büyükçelik’in konuşmasından cümleler: “37 yıllık mülki idare amiri olarak kendi açımızdan yaklaştığımızda “şehir” deyimini köy kanununda görüyoruz. Köy kanunu artık malumunuz Tekirdağ için geçerli değil. Tekirdağ’ın şehir kültürü konusuna çok fazla girmeyeceğim.Hem maddi hem manevi götürüsü var. Tekirdağ’ımızın yaşayan insan hazineleri var. Bunların içinde en önemlisi Mehmet Serez’dir. Çok fazla kitap yazmıştır. Tarih Bilincinde Buluşanlar Derneği’ni gerçekten böyle zor bir göreve kendisini vakfetmiş olmalarından dolayı kutluyorum. Ben; bu işin başarılacağına inanıyorum. Bunu başaracaklar, bizler de hepimiz destek olacağız. TBBD çalışmalarından dolayı kutluyorum.”

   Konuşmalar sonrası Mehmet Serez kitaplarını almak üzere kürsüye davet edildi. Serez’e kitaplarını Vali Yardımcısı Ahmet Büyükçelik verdi. Serez’in yaptığı konuşmasından satırlar: “Benim Hüseyin Bey’le istişare konuşmalarım var. Bana geldi dedi ki; “Neler yapabiliriz?” Aramıza yeni arkadaşlar, genç arkadaşlar katılıyor. Neler yapalım bunlara? Bunlara neler önerelim dedik. Bakın neler çıktı: Tarihi ve Coğrafi konumu ile Tekirdağ, Geçmişteki Tekirdağ, Folklorumuz (Folklorumuzun içinde çocuk oyunları, evlenme gelenekleri, kıyafetlerimiz var.), Balkan Savaşları, Çanakkale Savaşları ile ilgili bilgiler, İstiklal Savaşı’nda çarpışan Tekirdağlıların isimleri, Cemat-i İslamiye Teşkilatı, Batı Trakya Cumhuriyeti, Tekirdağ Çete Savaşında savaşan insanlarımız, İlim Adamlarımız, Tekirdağ orman yapısı, Tekirdağ’da çıkan mahsullerin çeşitleri, Tekirdağ’ın deniz ticareti, Okullarımız ve tarihçeleri, Gayri Müslim okulları, Tekirdağ Evleri, İçmeler ve banyolar, Camiler ve mescitler, Tekirdağ’dan çıkmış ermişler, Tekirdağ’daki tekke ve zaviyeler, Tekirdağ Mutfağı, Tekirdağ Konakları” Konuşmasının sonunda Serez Hüsyin Bayol ve Ensar Nişancı’ya kendine ait kitaplarının dördünü hediye etti. Tekirdağ’ın Bilinmeyen Tarihi ve Kültürü kitabında yer alan yazarlara kitap hediyesi ve konu başlıklarına ilave veya çıkarılması konuşmaları ile toplantı sona erdi.